PİÇ NEYTULLAH’IN ÖYKÜSÜ
SEDAT SEZGİN
SAYFA | 122 |
ISBN | 978-625-76498-7-2 |
Gelelim soruna. İnsanlık tarihi içerisinde bir toplu iğne başı büyüklüğünde bile yer kaplamadığımın bilincindeyim. Ama insan, şu tuhaf mahlûkat… Yaşlanıp ölmeye bırakıldığında… Şöyle bir yaşantısını, daha çok bellekte bozkıra terk edilmiş kırıntıları toplayıp, bunlarla avunmaya çalıştığında… Hayır, aslında Tanrı’nın terk ettiği piçi değil de oğlu olduğunu anlamaya başlıyor. Şimdi sen; yönetmen, yazar, belgeselci ya da her kimsen! Benim kırılgan, kambur kemiklerimi kamerana alarak seni ölümsüzleştirecek bir eser yapmaya çalışırken, aslında beni, belleklerde silinmekte olan görüntümü ortaya çıkararak ölümsüzleştiriyorsun. Tabii, ölümsüzleşme komedisinin ne anlama geldiğini bilecek kadar yaşadım. Üzerinde oturduğun eşya bile bir gün yok olup gidecek. Şimdi, karşımda durmuş beni dinlerken, aslında seninle değil de arada bir senin suretine bürünen kendi görüntümle konuştuğumu; onunla çelişkilerimi, hayallerimi, yaşadıklarımı ve dile getiremediğim düşüncelerimi tartıştığımı fark ediyorum. Ve ansızın o korkunç gerçeği görüyorum: İnsan, hayatı boyunca hep kendisiyle konuşup durmuş. Modern zamanlarda yaşamış bir asi. Kederli, komik ve bir o kadar da güngörmüş biri. Piç Neytullah’ın sözcüklerinde Homeros’un bilge sesini duyacaksınız.