ÖZCAN
MUSTAFA SEDEFOĞLU
SAYFA | 48 |
ISBN | 978-625-41218-5-2 |
“İnsan, ilginç ya da yararlı ne anlatabilir? Başımıza gelmiş olan şeyler, ya herkesin başına gelmiş ya da yalnızca bizim başımıza gelmiştir; ilk durumda bayatlamıştır, ikinci durumda da bizden başkası anlayamaz onları. Ben hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından.” Fernando Pessoa Hayatımda çok önemli olaylar yaşandı. Kimisi çok komik, kimisi çok hüzünlüydü. Özcan’la yaşadıklarım ise, hem komik ama bir o kadar da hüzünlüydü… Bu öyküde geçen yer, zaman ve kişiler tamamen gerçektir. Değiştirmeyi hiç düşünmedim açıkçası. Çünkü bu benden çok, Özcan’ın hikâyesiydi. Ben onun hikâyesini yazdım. “Komutanım, Barış Manço’yu sever misiniz?” Yerden sigara izmaritlerini toplarken, diğer askerlerin arasından hafifçe başını doğrultup bana bakarak sordu bu soruyu. Acemi birliğinde toz toprak içinde kaldığı için solduğu anlaşılan yeşil bir kamuflaj içindeki zayıf bedeni ile yere çömelmiş; yanaklarının terden mi, yoksa kendiliğinden mi pembe olduğunu o an bilemediğim, güleç yüzlü bir çocuk bana doğru bakıyordu… Onun da kaderinin çizilmeye başladığı gün olduğunu sonradan anladığım bu tanışma anına, benim o şarkıyı istemsizce mırıldanmamın mı, yoksa acemi birliğinden usta birliğine geldiği ilk gün olmasına rağmen cesaretini toplayıp o soruyu bana sorabilmesinin mi sebep olduğunu bilemiyorum. Gerçi bilsem de fark etmezdi ki! Sonuçta, sebebi hangisi olursa olsun biz o an tanışacaktık ve bu tanışma bizi 15 Ocak 1995 tarihine, pazarı pazartesine bağlayan o soğuk zemheri Berat Gecesi’ne götürecekti. “Adın ne senin asker?” Hafif kekeme bir şekilde cevap verdi ve hikâyemiz işte o an başladı, “Özcan, komutanım!” “Bazı öyküler vardır bittiğinde şöyle dersiniz: ‘keşke bu öyküyü ben yazmış olsaydım. ’Yazar Mustafa Sedefoğlu’nun ‘Özcan’ isimli gerçek öyküsünü okuduğumda ‘keşke bu öyküyü ben yazmış olsaydım’ dedim. Hüzünlü bir hikâye. Sürükleyici, açık ve akıcı bir üslupla yazılmış. Türk edebiyatına kazandırılmış harika bir ‘ilk eser’.” Bekir Yıldız-Yazar