ÖĞRENME VE ÖĞRENEN ORGANİZASYONLAR
DEMİR KURTBEYOĞLU
SAYFA | 222 |
ISBN | 978-625-42003-6-6 |
Öğrenmeyi öğrenmiş olmak bir ölçüde başarıya inanmak ve başarıyı tatmaktır. Çünkü başarma duygusunu tatmış, kendinden emin ve sorunları çözmeye dönük yeterli bilgi ve beceriye sahip kişiler, önemli ölçüde öğrenmeyi öğrenmiş kişilerdir. Öğrenmeyi öğrenenler öğrenme yeteneğine sahip, çalışma disiplini kazanmış, yeterli ve uygun deneyim sahibi kişilerdir. Bu deneyimi elde edenlerin yaşadıkları toplumun değerlerine sahip, her fırsatta bilgi toplumu olmanın gereklerini yerine getirmeye çalışan yetenek sahibi, araştırmacı kimliği ile topluma ve yaşadığı çevreye değer katan kişi ya da kişiler olduğu söylenebilir. Bu deneyimi kazanan bireylerin çoğunlukta olduğu toplumlarda, bilgi edinme, bilgiyi kullanma ve bilgi teknolojilerinin yaratılmasında bir işlevsellik olduğu görülür. Çünkü bilgi toplumunun en önemli özelliği, sürekli ve kendinden güdülü olarak, yaşam boyu öğrenme çabası içerisinde bulunmak ve deneyimlerini bütün bir yaşamı boyunca sürdürmektir. Zihinsel olarak bu deneyimi içselleştirmiş olmaktır. Daha açık bir ifade ile öğrendiklerini kullanma becerisine sahip olmaktır. Çünkü bilgi toplumunda öğrenen bireylerin, bilgiyi kullanma ve onu yeniden değerlendirerek, biçimlendirme gibi bir olgunluğa ulaşma şartı vardır. İşte öğrenen toplumların, okuldan ve bireyden beklentileri tam da bu yöndedir.