KAYIP HAYATLAR
SONAY YAKUP YAKUPSOY
SAYFA | 192 |
ISBN | 978-625-76305-5-9 |
2012 yılının soğuk bir kış günüydü. Sabah erken, daha gözümü açmadan bir hikâye şekillenmeye başlamıştı düşüncemde. Kalemi elime aldığım anda, peş peşe döküldü kelimeler. Yazılacakları bitirmeden de kalemi bırakamadım elimden. Kahvaltıda, o günkü randevuma giderken trende, eve dönüş yolunda notlar almaya devam ettim. Akşam olmadan ‘Top Oynayan Çocuk’ şiiri tamamlanmış, koca bir ömür sığmıştı dizelerine… Öyle bir hikâyeydi ki bu; kadın kahramanına söz hakkı doğmuştu. Cevap ‘Kayıp Hayatlar’ şiiri olacaktı. Ama hikâye beni kollarına almış bırakmıyordu. Düz yazıya geçtiğimi ancak üçüncü bölümden sonra fark edebildim. Bir film seyreder gibi geçiyordu maceralar gözümün önünden. Ne gördümse onu yazdım. Romanın tamamlanması iki yılımı aldı. Ilgıt ılgıt aşk estiren, buram buram hasret kokan, yudum yudum gerçek sevgiyi tattıran; merakla, zevkle okuyacağınız harika bir kitap çıktı ortaya. Kendinize ve sevdiklerinize verebileceğiniz en güzel hediye KAYIP HAYATLAR1. Sonay Yakup Yakupsoy Masal kitaplarından fırlamıştı sanki, bütün efsanelerin kahramanı oydu. Başları bulutlara dokunmak ister gibi göğe uzanmış, yemyeşil dal dal kollarını dua edercesine açmış, doğanın eskimeyen dostu yüce ağaçların gizlediği küçük akarsular mırıl mırıl türküler fısıldarken, Ayşan onlara eşlik ediyordu. Kuytu köşelerde, baş döndürücü yüksekliklerden düşen muhteşem şelaleler, kavuşamayan aşıklara ağıt yakarmış gibi gürül gürül ağlarken, Ayşan da onlarla ağlıyordu… Taa ayak uçlarından, son darbeyi vuracakmışçasına dalga dalga yükselen bir his onu boğacak gibiydi. Bütün vücudu tir tir titriyor, yaşlarla buğulu gözleri inatla kelimeleri seçmeye çalışıyordu. Az önce kâğıt üzerinde köşe kapmaca oynayan kelimeler artık yerinden kıpırdamıyordu. Yağız okudukça; bu güne kadar bu yaşa kadar hiç yaşamadığı, hiç hissetmediği duygularla sarsılıyordu benliği. Kendini tanıyamaz olmuştu ki son darbe son okuduğu cümle ile geldi! ‘Sen benim kaybolacağım yol oldun!’ diye yazmıştı Ayşan… Vur gönlümün tellerine; vur ki coşsun duygular nağmelerle! Vur gönlümün tellerine; vur ki sarılsın hatıralara ağlasın yana yana!