EMZİK VE ÇİVİ
EYÜPCAN IŞIK
SAYFA | 88 |
ISBN | 978-625-41260-8-6 |
– Bahçedeki kiraz ağacı seni üzüyormuş, diye duydum. – Evet. – Gerçekten mi? – Benden ispat mı istiyorsun? – Kiraz ağaçları ne zamandan beri insanlara üzüntü veriyor? – Bazen pencerenin kenarına kollarımı dayayıp bahçedeki o kiraz ağacına, dallarından aşağıya sarkıttığı o kırmızı küpelerine bakıyorum. Sadece bakıyorum. Bir saniye önce baktığım şey de kirazdı, şimdi baktığım şey de kiraz, diye geçiriyorum içimden. Ve beş saat sonra bakacağım şeyin de yine aynı kiraz olacağını biliyorum. Ama dönüp kendime baktığım zaman, bazen bir saniye önce kendimi insan hissetmediğim zamanlar oluyor ya da bir saniye sonra hâlâ insan kalacağımdan şüphe duyduğum zamanlar. Daha çok solunum yapan bir mahlukat gibi görüyorum kendimi “o zamanlarda“ ve bu, beni üzüyor. Her an insan kalamamak, andan ana başka bir kişiye, yaratığa dönüşür gibi olmak… – “Emin ol ki, her zaman tek ve aynı kişi olmak çok zordur.” – Kim bu? – Seneca. Mektuplarında okumuştum. – Sence Seneca hiç kiraz ağacı görmüş müdür? – Bilmem.