AYNADAKİ ASLI’M

FATİH SİRKECİ

Umuyorum ki bu sayfaların arasında gezinen ruhun, cümlelerin kasvetli pençesiyle çekip çıkaracaktır seni kör kuyundan. Sıkılmış bir yumruk gibi kendi bilmecende mahvı, zehre susamış karanlığında fark edeceksin; çünkü kesin bir kanıtla veya en azından kuşku duyarak bakarsan gözlerine, ruhunun gizeminde kaybolmuş bir sen göreceksin. Kıyasıya bir mücadele… Varla yok arasına sıkışmış kalın tenli kelimeler, gerçeğin azami ölçülerine bulanık bir bakış atacak. Sen anlayacaksın. İçinde yuvalanan sorularla uçsuz bucaksız yorgunluğun, göğün avlusu sonsuzluğa açılmadan anlatacak sana gerçekte kaç kişi olduğunuzu. Korkma! Endişe bedeninin her bir uzvunu ele geçirmeden, canavarlaşan insanlar kanın kokusunu duymadan önce; bir tohumun nasıl yeşerdiğini gösteren toprak, göğsüne değmeden gösterecek sana aşkın galip geleceğini. Parça parça olmuş dilin, tükenmiş bedenin, karanlığa hapsolmuş için, sözcüklerin arasından yükselecek göğe.